Magnezyum, 1808 yılında ilk kez Sir Humphrey Davy tarafından bulunmuş, inanların yaşamı için oldukça önemli olan esansiyel 11 mineral arasında yer alır. Vücuttaki miktarı 4. katyonken, hücre içindeki miktarı potasyumdan sonra ikinci sıradadır. Hücre içinde endoplazmik retikulum, mitokondri ve nükleus organelleri üzerinde homojen bir dağılımı vardır.
70 kilo ağırlığında olan sağlıklı yetişkinlerin vücudunda yaklaşık 20-28 gram magnezyum bulunur. Vücuttaki dağılımı kemiklerde % 53 oranında, kaslarda % 27, yumuşak dokularda % 19, serum ve eritrositlerde ise % 1 den daha az miktarda bulunur. Vücuttaki magnezyum dağılımının bozulması halinde, bunun yeniden düzene sokulmasının ne kadar sürdüğü konusunda yapılan araştırmalarda, dengenin çok yavaş elde edildiği belirlenmiştir. Bu süre 41-181 gün arasında devam etmektedir.
Günlük olarak alınması gereken magnezyum oranları
Vücudun magnezyum ihtiyacı kişinin yaşına ve yaşam tarzına göre değişim gösterir. Erişkin olan kadınlarda günlük 300 mg, erkelerde ise 350 mg magnezyum ihtiyacı vardır. Hamilelik ve laktasyon döneminde 450-700 mg kadar yükselir. Diyet yapılırken, düzenli egzersiz sırasında, iyileşme dönemlerinde, fiziksel aktivitenin artmasında, kronik alkol ve sigara bağımlısı olanlarda, sporcularda magnezyum ihtiyacı daha fazla olur.
Magnezyumun görevleri nelerdir?
Vücutta ağırlığın % 0,005 i kadar magnezyum olmasına rağmen, üç yüzden fazla enzim için kofaktör rolü oynar.
Hücre içindeki reaksiyonları içinde enerji metabolizmasını ilgilendiren fosfat gruplarını ve reaksiyonlarını aktive etme, glikoz kullanarak enerji üretme, oksijenle besinlerin yakılmasıyla enerji üretme, protein sentezi, nükleotid metabolizması, plazma membranlarına bağlanacak olan moleküllerin seçimi gibi hücre içindeki metabolizmanın düzenlenmesinde görevleri bulunmaktadır.
Bunun dışında iyon transportunda görevli pompaları, taşıyıcı molekül ve kanalları kullanıp sinyal iletimi yapmayı, hücre içinde kalsiyum ve potasyum konsantrasyonunu düzenler. Bu yüzden elektriksel uyarılan dokularda kas ve sinir sisteminde önemli rol oynar. Magnezyum hücre içinde oldukça önemli olan iki pompada önemli bir rol üstlenmektedir. Bu pompalardan bir Na K ATPaz pompası, diğeri Ca ATPaz pompasıdır.
Magnezyum tiroit, insülin, testosteron, östrojen gibi hormonların, nörotransmitterlerin, mineral ile elektrolitlerin iletiminde rol oynamaktadır. Vücutta potasyum ve kalsiyumun akıbetini belirleyici etkendir. Magnezyum oranı vücutta eksildiği takdirde, buna bağlı enzim olan Na K ATPaz aktivitesi azalmakta, hücrenin potasyum tutabilme kapasitesi düşmektedir. Magnezyum oranı yetersiz olduğunda, potasyum ve kalsiyum idrarla birlikte kaybedilir, kalsiyum arterler, böbrekler, beyin, eklemler gibi yumuşak dokularda birikmeye başlar.
Magnezyum emilimi ve regülasyonu
Magnezyumun vücutta regülasyonunda yani vücuttaki miktarların düzenlenmesinde kemik dokusu ve gastrointestinal sistem rol oynar. Fakat bunda temel organ böbreklerdir. Magnezyum bağırsaklarda ileum ile kolonda emilir. Geri atılımı ise böbrekler tarafından olur. Normalde süzülen magnezyumun % 3-5 kadarı idrarla atılır.